MANİSA GÜVERCİNLERİ

Manisa güvercin yetiştiriciliğinde  ülkemizin önde gelen kentleri arasındadır. Güvercin sevgisinin yaygın olmasını; Manisa’nın  bir Şehzade Sancağı olan tarihinde,  Şehzade saraylarında, Yayla köşklerinde, zengin ovasının bağ ve bahçelerinde, tamamlayıcı bir estetik  unsur olmasının yanında, halkın da güvercinlerin rengarenk ve çeşitli cinslerdeki güzelliklerini seyir eyleyip, onları besleyip, geliştirecek incelikte insanlar olduklarını tespit ederek, izah edebiliriz. 

Nitekim, İstanbul’da yaşayan, Manisa kökenli bir sanayici ve işadamı olan Tayfun Küçükoğlu, Manisa Şehzade Sarayına özgü, “Sultan Güvercini”, “Hünkari” ırkının en önemli  yetiştiricilerinden biri olarak, bu cins güvercinlerin dünya sathında tanıtımını da yapmaktadır.

Üç kıtaya yayılmış Osmanlı topraklarındaki farklı ırktaki güvercinler, Manisa Sarayında toplanmış ve burada geniş bir güvercin koleksiyonu oluşturulmuştur. Melezleşme çalışmaları sonucu üretilen Hünkari ırkı, kanaryadan küçük gagaları ve her renkteki ebruli desenleriyle eşsiz güzellikte bir güvercin cinsidir.

19. yüzyıldan itibaren Saray tarafından yabancı misafirlere hediye edilen Hükariler Avrupa’ya yayılmış, oradan Amerika’ya da geçerek bütün dünyada tanınmış olup, bu gün de ismi, kökenini çağrıştıracak şekilde, “Oriental frill” olarak anılmakta, Amerika ve Avrupa’ da dernekleri bulunmaktadır.

Küçük gagaları sebebiyle kendi yavrularını beslemekte zorlanan Hünkariler süt annesi olan daha büyük gagalı güvercinler tarafından büyütüldüğünden, yetiştirilmeleri zor ve sınırlı olmakta, halis ölçülerde olanları çok az sayıda rastlanmaktadır. Hatta damızlık olanlar Avrupa ülkelerinden, bilhassa da  Almanya’dan geri getirilmektedirler.

Manisa ve çevresinde halen yaygın olarak bulunan Hünkarilerin orijinal renkleri çamkabuğu, sarı, kırmızı, mavi, siyah sümbüllü, kanat uçları ve kuyrukları açık renk oyalı-ebruli süslemeli olup, beyaz üzeri kanat ve kuyrukları aynı renklerle süslü olanları da mevcuttur. Bu renk ve desen zenginliğine rağmen, bu gün için yaygın bulunan Hünkarilerin gaga uzunluğu orijinalinden yarım veya bir santimetre uzunluğunda büyüktür. Bazı yerlerde  Mısıri olarak da adlandırılan bu cinsin yine de en kısa gagalıları, en makbul olanlardır. Bu sebeple gerek müsabakalarda, gerekse ticari alım-satımlarda önce gaga uzunluğuna bakılır.

Günümüzde Hünkari dışında Manisa’da yaygın olarak yetiştirilen güvercin ırkları; Kelebek veya Saya olarak adlandırılan renk, uçuş ve oyun özelliği olan paçalı cins ile, Dönek veya Selanik diye adlandırılan tekerlek gibi dönerek yere yaklaşan cinslerdir. Dönekler genellikle akbaş-akkuyruk siyah, mavi, kırmızı renkte olurlar.

Kelebekler, beyaz, siyah, kırmızı, sarı gibi düz renkler olduğu gibi, akbaş-akkuyruk veya kara, mavi, kırmızı arkalı olurlar, son zamanlarda yetiştirilen bozalı da denen karabaş-karakuyruklar veya mavi, kırmızı, sarıbaş-kuyruk olanları da vardır. Kelebekler uçucu bir cins olup, aşağıya doğru daireler çizerek inerler, bazen de yere paralel düz uçuş sırasında küçük ritmik dairelerle oyunlarını gösterirler.

Eskiden Muhabere adı verilen Posta cinsi yarış güvercini yetiştirmede son yıllarda artış olmuştur. Ancak, Manisa’da yetiştirilse de, çok rağbet gördüğü söylenemez.

Azman tabir edilen, renk, süs ve uçuş özelliği olmayan, renkli yoz güvercinlere de Manisa’da pek itibar edilmez. Bu ırkların dışındaki Trakya taklacıları veya Urfa-Mardin güvercin cinsleri  bu gün için Manisa’da nadir olarak beslenirler.

Asırlar boyu sevip, beslediğimiz başta güvercinler olmak üzere memleketimizin ender ırklarından tüm kanatlı hayvanlarımıza sahip çıkalım,  onların en iptidai şekilde imha edilmesine izin vermeyelim. Ki; Onlar da bizim gönlümüzü ve kendi gök kubbemizi süslemeye devam etsinler.

Av.Cemil ALTINBİLEK - İstanbul Manisalılar Derneği Başkanı